22 Nisan 2019 Pazartesi

Sced 484 8.ders yazısı

Her hafta aynı şeyi tekrarlıyor gibi olacak belki ama bu haftaki ders de oldukça farklıydı. Öncelikle ders sınıf ortamında değildi yani oldukça farklı bir dersti. Hocamız video hazırlamamız gereken görevi anlattığında bunun hiç de kolay olmayan bir süre olacağını tahmin etmiştimi. Ki öyle de oldu. Grubumuzla ilk önce fikir bulmak için beyin fırtınası yapmaya başladık. Bir çok fikir vardı ama bunları nasıl birleştireceğimiz konusunda kararsızdık. Ayrıca güneşli havanın bizi ayartması da cabasıydı. Sonunda gübeşe yenik düşüp kahve içmeye gittik. Kahve içerken senaryoyu oluşturmaya karar verdik. Aslında iyi de oldu. Sınıftan çıkmak mekan değişikliği, aöık hava bizi canlandırmıştı. Böylece senaryomuzu toparlayabildik. Fikir bulma aşaması bittiğinde rahatlamıştım çünkü çekimin daha kılay olacağonı düşünmüştüm fakat pek öyle olmadı. Çekmeye başlayınca bir dürü ayrıntı ile karşılaştık. Işığın kötü olması, sesin yankı yapması, mekan bulamama gibi sorunlar yaşadık.
   Biraz da kendi deneyimimden bahsetmem gerekirse, senaryoda rolüm öğretmendi. Aslında alışık olduğum bir rol. Otoriter bir öğretmeni canlandırmam gerekiyordu. Arkadaşlarıma göre otoriter öpretmen rolüne gerçekten çok iyi bürünmüşüm. Aslında gelecekte böyle bir öğretmen olmak istemiyorum ama bakalım umarım olmam.
   Video da düşündüğümüz fikri seyirciye yansıtabildik mi emin değilim. Birleştirmemiz bittiğinde ortaya ımarım aklımızda ki gibi iyi bir şey çıkar.

18 Nisan 2019 Perşembe

Sced 484 7.Ders Yazısı


Bu hafta diğer haftalardan farklı bir ders oldu. Öncelikle sınıfımız farklı olduğu için sınıfça daire olulturarao yaptığımız etkinliklerden yapmadık. Bunun yerine dersin öoğu sohbet havasında geçti. Bahsettiğimiz konulardan en çok dikkatimi çekeni hayatlarını değiştirmeleri yoksa ölecekleri söylenen kalp hastalarının sadece 10da 9unun bunu yapmasıydı. Ölüm korkusunun insanlar üzerinde daha etkili olduğını o düşünürdüm. Fakat aslında insanın alışkanlıklarından vazgeçmesi çok da kolay bir şey değil düşününce. Bize zafar veren şeyleri de bile bil yapmaya devam ediyoruz. Bir diğer beni etkileyen konuda yeniden çerçeveleme üserine yaptığımız sohbetti. Bunun benim hayatta hiç başaramadığım bir şey oldupunu fark ettim. Sanırım bu noktada olaylara fazlasıyla düz bakan bir insanım.
Bu haftanın performans kısmı benim için bitaz inişli çıkışlı geçti. Grubumuzla hiç bir fikir üretemedik diyebilirim. Bir leyler bulduğumuzda da süre bitmişti. Sahne çoğunlukla doğaçlama bir performansla sergiledik. Buna rağmen beğenildi ve bu durum mutluluk vericiydi.

8 Nisan 2019 Pazartesi

Sced 484 6.Ders Yazısı

    Bu hafta beklediğim gibi dersin en stresli haftasıydı. Vize konuşmam için hazırlık yapmıştım, neler söyleyeceğim hakkında düşünmüştüm ama bu heyecanımı azaltmak için hiç yeterli olmadı. Sıralamanın kura ile yapıldığını öğrendiğimde biraz daha heyecanlandım çünkü ilk çıkmak hiç istemiyordum. Şansıma korktuğum başıma gelmedi ve adım ilk sırada çıkmadı. Fakat insanlar peformanslarını sergiledikçe heyecanım daha da çok artıyordu. Çok sonlara kalmıştım. İnsanlar konuştukça aklım daha da çok karışmıştı. Acaba bunu da mı söylesem, şu özellik bende de var ondan da mı bahsetsem derken kafam tamamen karışmıştı. Ayrıca zaman geçtikçe ve heyecanım arttıkça daha önceden planladığım konuları da unutuyor gibi hissediyordum. Sıra bana geldiğinde gerçekten çok fazla heyecanlıydım. Konuşmaya planladığım gibi başladım ama sonlara doğru planladığım her şeyi unutmuştum ve tamamen doğaçlama konuşuyordum. Oraya çıktığımda süreyi geçmekten endişelenirken, konuşmam tam olarak 2 dk ancak sürebildi.
     İnanç hoca hiç bir yorum yapmadığı için ne derece başarılıydım kestiremiyorum ama şuan tek beklentim çok da düşük olmayan bir not alabilmek.
    

1 Nisan 2019 Pazartesi

Sced 484 5.ders Yazısı

   
    Bu haftaki dersin başındaki konuşmalarımız kendim hakkında düşünmemi sağladı diyebilirim. İçe dönük ve dışa dönük olmak konusunda içe dönük biri olduğuma emindim. Hala da öyleyim. Çünkü her ne kadar sevdiklerimle bir şeyleri paylaşmak bazen beni rahatlatsa da, kendimle başbaşa kalmayı istediğim anlar çoğunlukta diyebilirim. Fakat algısallık yargısallık meselesinde, derste kendimi algısal olarak tanımlasam da, bu mesele üzerine daha fazla konuşunca yargısal olduğumu düşünmeye başladım. Kesinlik isteyen, bir şeyler bitip çözüme bağlanınca daha mutlu biri olduğumu düşünüyorum. Fakat belki de biraz ortadayımdır. Bu yüzden kendim hakkında bu konuda çelişkilerim olduğunu fark ettim.
     Gelelim bu haftanın favori kısmına, 4lü dönme oyunu gerçekten eğlendiğim bir oyun oldu. Haftalar ilerledikçe doğaçlama yapmam gereken konularda daha rahat hissettiğimi fark ediyorum. Her zaman bir tık heyecanım olsa da, kendimi geliştirdiğimi ve daha iyi performanslar sergilediğimi düşünüyorum. 
     Haftaya dersimizin vizesi var. Vize çalışması benim için pek verimli geçmedi gibi. Kendim hakkında konuşurken belki daha rahat hissederim ama hala sınav konusunda oldukça endişeli olduğumu söyleyebilirim.

Sced 484 10.ders yazısı Bugün ki ders final sınavı olduğu için oldukça heyecanlı bir dersti. Midtermden de düşük bir not aldıım için daha...